TARİHTEN GELECEĞE IŞIK TUTACAK

2016-10-05 09:09:59
TARİHTEN GELECEĞE IŞIK TUTACAK

EDİRNE BELEDİYESİ’NİN 22. YAYINI KİTAPSEVERLERLE BULUŞTU

 

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, kültür ve sanat alanında yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekledi. Edirne Belediyesi’nin 22. Yayını olan Diş Tabibi Tekin Sayınbaş’ın kaleme aldığı ‘Bir Başka Edirne-Mişon Efendi’nin mektubu’ isimli kitabın tanıtımını gerçekleştiren Başkan Gürkan, “Tekin Sayınbaş; Edirne’nin hafızası, yaşayan tarihi, Edirne’nin ulu çınarıdır. Edirne ile ilgi bilgileri birikimleri tecrübeleri ve yol göstericiliği bizim için hep çok değerli olmuştur” dedi.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Diş Tabibi Tekin Sayınbaş ile ‘Bir Başka Edirne-Mişon Efendi’nin mektubu’ isimli kitabı Belediye Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantı ile basın mensuplarına tanıttı. Edirne Belediyesi’nin 22. Yayını olan kitabın tarihe ışık tutacağını ifade eden Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Diş Tabibi  Tekin Sayınbaş’ın Edirne’nin en değerli isimlerinden biri olduğuna dikkat çekti.

Sayınbaş’ın Edirne ile ilgi bilgi, birikim, tecrübe ve yol göstericiliğinin çok önemli olduğunu anlatan Başkan Gürkan, “Tekin Ağabeyin, Edirne ile ilgili bu geçmişte yaşanmış tecrübe, bilgi ve birikimlerini gelecek kuşaklara aktarmak istedik. Bunların zaman içerisinde birçok değerimiz gibi, birçok önemli kazanımımız gibi heba olup gitmesini istemedik. Bunlar hem bugün yaşayan Edirneliler, hem de bundan sonra Edirne’deki var olacak herkes için bir belge hürriyetine, bir rehber hürriyetine, bir bilgi kaynağı, bir referans kaynağı hürriyetine dönüşsün istedik. Tabi ki kentlerin kültürleri farklı farklıdır. Farklı kategorilerde olur. Bunların bir kısmı tarihi miras adını verdiğimiz binalar, yapılardır; bir kısmı gelenek ve göreneklerdir. Yıllar içinde oluşmuş yaşam tarzlarıdır. Kent kimliğini bunlar oluşturur. Bunların bir kısmı sözlü geleneklerdir; türkülerdir, ağıtlardır, oyunlardır, sevinçlerdir, üzüntülerdir. Ama geleceğe miras bırakmak istiyorsanız; gelecek kuşakların geleceklerini bilinen sağlam kaynakların üstüne kurulmasını istiyorsanız o zaman hem teknolojinin imkanlarından yararlanarak, bugünkü gibi; görsel anlamda ses ve görüntü kayıtlarıyla yaparsınız. Ama bunun en sağlam ve vazgeçilmez yolu ise bunları bir yayın, kitap haline getirerek, hem insanlığın ortak kullanımına sunmak, hem de şehrinizdeki tüm insanlığa açmaktır. Sayın Tekin Sayınbaş’ın, bizim isteğimizi kırmayarak bu kitabı hazırlamasından son derece müteşekkiriz” diye konuştu.

“EDİRNE HALKI ADINA MİNNETTARIM”

Tekin Sayınbaş’ın kendi yaşamından Edirne’nin o günkü yaşantısından, o günkü gelenek ve göreneklerine yaşam tarzına, yaşam felsefesine, kimliğine ruhuna uygun kendi özgün anlatımı ile derlediği bir kitabı Edirne Belediyesi adına basma mutluluğuna eriştiklerini dile getiren Gürkan, “Kitabın 4. Kitap Fuarı’mızın öncesinde bitmiş olması da iyi bir zamanlama oldu.  Böyle bir referans kitabı Edirne’nin yayın ve kültür hayatına; Edirne’nin kimliğine katkı olarak ortaya koyduğu için şahsım ve Edirne Halkı adına minnetlerimi ifade ediyorum” dedi.

Başkan Gürkan’a onurlandırıcı ve yüreklendirici sözlerinde dolayı teşekkür eden Tekin Sayınbaş da kendisi için ‘Kızan’ kelimesinin ne kadar önemli olduğunu şu sözlerle anlattı:

Çocukluğumuzda üç taş oynarken, birden bir arkadaşımız gelir ‘Ey kızanlar saklambaç oynamak isteyenler mum diksin’ diye bizi oyun oynamaya davet ederdi. Ben oldum olası Edirneli olarak ‘Kızan’ kelimesini çok cana yakın ‘benden’ ve ‘bizden’ bir kelime olarak bilirim. Gönlümde özel bir yer ifade eden. Beni dikkatle izlemeye gelenlere içimden gayri ihtiyari ‘Ey kızanlar’ diye seslenmek gelir. Ama toplumsal kurallar nedeniyle kendimi frenler ve topluma uygun bir şekilde hareket ederim. Değerli basın mensupları; siz beni içinizden biri olarak, istediğiniz gibi değerlendirebilir ona göre dinleyebilirsiniz”

İnsanlığın tarihsel, sanatsal yaşamlarıyla övündüklerini ifade eden Sayınbaş, “Ama bunları yaratan ve yaşatan insan faktörünü gözden çıkartamayız. Büyük düşünür Goethe, ‘İnsanlar yalnız anne ve babalarının değil, doğdukları coğrafyanın ve yaşadıkları çağın da insanlarıdır’ der. Torunlarıyla oyalanan ninelerimiz, kahvelerde pinekleyen büyüklerimizden öğreneceğimiz o kadar çok söz vardır ki. Onları deşmek, konuşturmak, dinlemek gerek” diyerek kitabı hakkında basın mensuplarına bilgi verdi.