11 DİLDE EDİRNE PLANI
Edirne Belediye Başkanlığı ile Vagus Nerve Araştırma Grubu; Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti 100 Yıl Hatırası nedeniyle Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Edirne Planı’nı 11 ayrı dilde yayınlandı. Edirne Belediyesi yayınlarının içinde yer alan kitabın tanıtımını gerçekleştiren Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti; emperyalistlerin işgaline karşı Türkiye’nin ilk kurtuluş kıvılcımıdır, ilk yakılan meşaledir. Bu çalışma kurtuluş meşalesinin ilk ateşinin nasıl yakıldığını, nereden yakıldığını anlatıyor. Bu aslında bizim tarihimizin pek bilinmeyen noktalarından birisi. Bunun ortaya çıkarılması bir milletin emperyalistlere karşı nasıl direndiğinin belgelenmesi anlamında çok önemli bir katkısı olacak” dedi.
Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin ilk toplantısının 100 yılında Edirne Belediye Başkanlığı, önemli bir yayını okurlarla buluşturdu. İlk toplantısını 2 Kasım 1918 yılında yapan Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin, Edirne’nin etnik nüfusunun dağılımını gösteren ve tarihini özetleyen Edirne Planı; Vagus Nerve Araştırma Grubu tarafından Türkçe, Lehçe, İngilizce, Bulgarca, Fransızca, Arapça, Malayca, Rusça, Almanca, Çince ve Yunanca olarak kitapta bir araya geldi.
Kitabın tanıtımı ise Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan; Vagus Nerve Araştırma Grubu’nda yer alan Kutalmış Bayraktar, Duygu Yürek ve Anna Bujas ile birlikte yaptı.
MİLLETLER GEÇMİŞLERİ İLE VARDIR
Toplumları ileriye taşıyan geleceğe yönelik yaptığı yatırımlar olduğunu belirten Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Toplumlara geleceğe taşıyan; geleceğe dönük projeleriniz, düşünceleriniz, hayalleriniz. Bunlar sizi geleceğe taşır. Ama bütün bunları yapabilmeniz için; geleceği planlamanız gerekir. Toplumun isteklerini, taleplerini, beklentilerini, ihtiyaçlarını karşılayabilmeniz için sağlam bir altyapının olması gerekir. Bu sağlam altyapıyı da ancak ve ancak toplumunuzun geçmişte neler yaşadığını, neler atlattığını, ne sıkıntılar gördüğünü ve sıkıntılara nasıl çözümler geliştirdiğini bilirseniz yapabilirsiniz. Eğer toplumunuzu, halkınızı, coğrafyanızı, ülkenizi tanımıyorsanız; geçmişinizi bilmiyorsanız, o topluma da sağlam bir gelecek de planlayamazsınız. Çünkü temeli olmayan hiçbir şeyi yukarı doğru taşıyamazsınız, geliştiremezsiniz. Bu felsefeden hareketle Türkiye’nin, geçmişimiz olan Osmanlı’nın, ecdadımızın neler yaptığını, nerelerden buraya geldiğini, geçmişte ne sorunlar, ne badireler atlattığını iyi bilmek ve bunu bugün yaşayan kuşaklara ama daha da önemlisi bundan sonra da yaşayacak kuşaklara doğru anlatmamız gerekiyor. Milletler geçmişleri ile vardır, geçmişlerinin üzerinde yükselerek geleceğe taşınırlar. O nedenle ülkemizin, milletimizin, halkımızın yakın tarihimizde geçirmiş olduğu en önemli sorunu olan ve bugün özgürce yaşamamızı sağlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi aşamalardan geçerek, bugünlere geldiğini iyi öğrenmemiz, iyi öğrendikten sonrada gelecek kuşaklara iyi öğretmemiz gerekiyor” dedi.
Vagus Nerve Araştırma Grubu’nun güzel bir çalışmaya imza attığını belirten Gürkan, “Bizde bu çalışmaya destek verdik, sahip çıktık. Bu binaya gelen bütün konuklarımıza tarihi belediye binamızı gediyoruz. Çünkü Edirne Belediye Binası; Türkiye’de belediye binası olarak projelendirilerek yapılan ve 118 yıldır kesintisiz belediye binası olarak kullanılan ilk ve tek bina. Burası muhteşem bir bina. Atatürk’ümüz hemen yanımızdaki odada 4 gece ikamet etmiş; meclisi, çalışma salonu olarak kullanmış. Ve sizlerin de gördüğü gibi duvarlarımızda eski belediye başkanlarının fotoğrafları bulunuyor. Orada iki değerli başkanımızın da portesi var. Bunlardan biri Şevket Dağdeviren(1918-1920) diğeri de Yolageldili Kasım Bey (1922-1923)” diye konuştu.
İLK YAKILAN MEŞALE
Mondros’tan 6 gün sonra emperyalist güçlerin Osmanlı’nın dört bir yanını işgal etmeye başladığını anlatan Gürkan, “Bu sırada 4 tane kahraman Rumelili çıkar. Bunlardan ikisi bizim belediye başkanlarımız. Bir toplantı yaparlar. Bu toplantıda o dönemini Osmanlı coğrafyasındaki ilk direniş örgütünü kurmaya karar verirler. Bu örgüt Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’dir. Emperyalistlerin işgaline karşı Türkiye’nin ilk kurtuluş kıvılcımıdır, ilk yakılan meşaledir. Bunun ardından Mustafa Kemal Samsun’a çıkar. Daha sonra Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulur. İkisi güç oluşturma adına birleştirir ve Anadolu ve Rumeli Müdafaa-İ Hukuk Cemiyeti kurulur. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-İ Hukuk Cemiyeti, Kuvayı Milliye’nin çekirdeğini oluşturur. Ve Kuvayı Milliye ile Kurtuluş Savaşı yapılır. Ve bugünkü Türkiye Cumhuriyeti kurulur. Bahsettiğimiz böylesine önemli bir tarih, önemli bir geçmiş” dedi.
Kitapta 11 farklı dilde yayın yapıldığını aktaran Gürkan, “Değerli kardeşlerim bu ilk direnişin, ilk kıvılcımın, ilk ateşin Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin bir kitabını hazırladı. Belki de alanın da bir ilk. Neden bugün? Çünkü bugün Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin ilk toplantısının bugün 100. Yıldönümü. Tam 10 yıl olmuş. 2 Kasım 1918. Gerçekten çok değerli bir yayın; çok değerli bir çalışma. Bu çalışma kurtuluş meşalesinin ilk ateşinin nasıl yakıldığını, nereden yakıldığını anlatıyor. Bu aslında bizim tarihimizin pek bilinmeyen noktalarından birisi. Bunun ortaya çıkarılması Cumhuriyet’in kurulmasına, bir milletin emperyalistlere karşı nasıl direndiğinin belgelenmesi anlamında çok önemli bir katkısı olacak” diye konuştu.
Vagus Nerve Araştırma Grubu’nda yer alan Kutanmış Bayraktar da kendilerine destek olan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’a teşekkür etti. Bayraktar, “Bir eğitimci olarak bu projemize destek verdi. Ve bu koleksiyonu dünya literatürüne kazandırdı. Bütün dünya Edirne’yi bir de bu acından öğrenecek” dedi.
Anna Bujas da “Edirne geçmişten bugünü dünyadaki bütün insanları sevecenlikle karşılamaktadır. Edirne’ye katkı sağlamak benim için bir onur. Sayın Belediye Başkanı Recep Gürkan’a çalışmaya verdikleri destekten dolayı minnetlerimi ifade etmek isterim. Sözlerimi sizin Ulusal Kahramanınız ve modern Cumhuriyeti’n kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüyle tamamlamak isterim; Yurtta barış; dünyada barış” ifadelerine yer verdi.
Duygu Yürek ise Edirne Kent Müzesi’nde staja kabul edildiğini ve staj sırasında çok şey öğrendiğini dile getirerek, “Bu araştırma teklifi stajımdan çok sonra geldi. Bu projede yer almaktan çok mutluyum. Sayın Başkan Recep Gürkan’a verdikleri katkıdan dolayı minnetlerimi ifade ederim. Umarım başka çalışmalarla da bu literatür dünyasını besleyebilecek başka rastlantılar olacaktır” dedi.