TARİH GERİ GELİYOR; 200 FİDANLA ÖZLENEN KARAAĞAÇ

10.03.2019

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Karaağaç semtini özlenen günlerine geri götürmek için kolları sıvadı. Edirne Belediyesi tarafından ismini Karaağaç’tan alan Karaağaç Semti Lozan Caddesi’ne 200 Karaağaç fidanı dikildi. Başkan Gürkan ayrıca tarım politikalarını açıklayarak Karaağaç Halkına müjdeli haberler verdi.  Gürkan, sebze deposu olan Karaağaç’ı eski günlerine kavuşturacaklarını, üretici kooperatiflerinin ve buğday takas bankasının kurulacağını ve bin ton kapasiteli Buzhane’nin Karaağaç’a tekrardan kazandırılacağını  söyledi.

Edirne Belediyesi tarafından ismini Karaağaç’tan alan Karaağaç Semti Lozan Caddesi’ne 200 Karaağaç fidanı dikildi. Fidan dikim törenine Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, eşi Esra Gürkan ile çok sayıda vatandaş katıldı. Aileleri ile birlikte gelen çocuklar kendi elleriyle ağaç dikerek; geleceğe de birer miras bırakmış oldu.

Tören sırasında bir konuşma yapan Başkan Gürkan, “ Karaağaç’ın o eski fotoğraflarını hatırlamayan yoktur aramızda. İster o dönemde yaşamış olun; ister olmayın mutlaka hafızalarınızda yer etmiştir. Bugün ismini Karaağaçtan alan Karaağaç bölgemizde neredeyse artik için Karaağaç kalmamış durumda. 1940’lı yıllarında bu bölgede ağaçlarda büyük bir hastalık meydana gelir.  Bu hastalık sonucunda bütün Karaağaçlar kurur, kesilir. Elbette kişi başına düşen yeşil alan ortalaması; Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde olan Edirne’miz de yaptıklarımız hiçbir zaman yeterli görmemiz mümkün değil. Bugün Türkiye’nin her tarafında kişi başına düşen yeşil alan miktarı 10 metrekare olarak yeterli görülürken, bu Edirne’de 17 metrekareye kadar çıkan bir orandır. Yeterli mi? Değil. Ne yapmak gerekiyor. İlk etapta Türkiye ortalamasının iki katına 20 metrekareye ve bir sonraki aşamada da daha da yukarılara çakmak gerekiyor. Bunu en uygun yeri de tabii ki  bereketli toprakların olduğu Karaağaç Bölgemiz” diye konuştu.

 Karaağaç’ın Cumhuriyet’in tarihinde de çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Gürkan, “Mondros Mütarekesi’nden sonra Kurtuluş Savaşı başlar. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kadınıyla-erkeğiyle bütün Türk Milleti bu savaşı kazanır. Emperyalizme karşı, 7 düvele karşı muazzam bir savaş verilir. Bu dünyada bütün mazlum milletlere örnek olmuş bir savaştır. Ardından Mudanya Mütarekesi gelir. Yunanistan Savaş bedeli olarak; ülkemize verdiği zararları ödemek anlamında 4 milyon altın bedel ödemeyi kabul eder ama bu bedel bir türlü ödenemez. Çünkü Yunanistan’da savaştan yeni çıkmış, perişan bir haldedir. Daha sonra Lozan görüşmeleri başlar. O görüşmelerde Türkiye Cumhuriyeti’ni İsmet İnönü yönetmektedir. Lozan Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923’te İsviçre’nin Lozan şehrinde imzalanır” dedi.

Lozan Antlaşması’nda Karaağaç’ın savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verildiğini belirten Gürkan, “Böylelikle ilk kez Türkiye Cumhuriyet’in ilanından sonra bir toprak parçası kazanmış olur. Bu toprak parçasının adı Karaağraç’tır. İşte biz bu toprakları Ulu Önder Mustafa Kemal’e, ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’ye ne kadar vefa duysak ne kadar rahmet dilesek yaptıklarının karşılığını asla ödeyemeyiz” diye konuştu.

ÜRETİCİ BİRLİKLERİ KURULACAK

Karaağaç’ın kentin en yeşil bölgesi, bir tarım deposu olduğunu ifade eden Gürkan, “Bundan 15 yıl önce Karaağaç’ın bereketli topraklarından yetişen çeşitli ürünler; Ayşekadın fasulyesi, lahanası, pırasası, patlıcanı… Her akşam buradan yüklenerek İstanbul haline götürülmekteydi. Ya şimdi gecede neredeyse bir kamyon bile buradan üretim yapamaz hale geldik. Üreticiyi yokluğa, yoksulluğa mahkum ettik. Uygulanan yanlış tarım politikaları insanların pahalı ürünleri almaya yöneltti. Türkiye’nin her tarafında insanlar et yiyemezken, ot yiyemez hale de gelmişlerse bunda uygulanan yanlış tarım politikalarına hepimizin  birlikte bakmamız gerekiyor. Peki ne yapacağız; sineye çekip, sessiz mi kalacağız? Hayır. Önümüzde ki dönemde öncelikle Karaağaç’tan başlayarak bütün bölgelerde şeffaf, denetime açık, profesyoneller tarafından yönetilen ve hesap veren üretici birlikler kuracağız. Ardından Karaağaç’ta alternatif gıda tarım üretimlerine başlayacağız. Bunda belediyemiz öncü, denetleyen ve düzenleyen olacak. Karaağaç’ta başlatacağımız bu üretim seferberliği ile derhal yerli tohum bankası kuracağız. Yerli tohuma dönmedikçe bizim 82 milyon insanın karnını doyurma şansımız yok. Canlı yaşamının devam etmesi için temiz içme suyu ve temiz gıdaya ihtiyacımız var.  Yüzde 75’lik kısmını hibe olarak temin ettiğimiz kredi ile Edirne’deki ve Karaağaç’taki sebze ve meyve üreticilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacağımız bin tonluk buzhaneyi tekrar Karaağaç’ımıza kazandıracağız. Elbette, Karaağaç’ın temiz, yürekli, güzel insanları ile beraber yapacağız bunu. Kuracağımız bu üretim kooperatifleri ile insanlarımız daha da zenginleşecekler. Çocukları okula giderken hiçbir anne ve baba harçlık veremediği için çocuğundan saklanmak zorunda kalmayacak. Anneler çocuğu yatağa girerken çocuğumun karnı aç mı, tok mu? Diye düşünmeyecek. Zengin, başarılı ve üretken insanların şehri olacak Edirne. Bunu hep beraber başaracağız. Bugün 200 tane yetişkin Karaağaç fidanını Lozan Caddesi’ne dikmeye başlıyoruz. Bu fidanlar sadece Karaağaç’a değil tüm Edirnelilere, her yıl şehrimize gelen 5.5 milyon turiste, tüm dünya insanlara sorumluluk da yüklüyor. Bu ağaçları evlatlarımıza aldığımızdan daha yeşil, temiz bir Edirne bırakmak hepimizin temel görevi” dedi