KADINLARDAN EŞİT TEMSİL HAKKI TALEBİ

05.12.2019
"

Edirne Kadın Dayanışması, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk Kadınına Seçme Ve Seçilme Hakkının Verilişinin 85. Yılını kutlayarak; eşit temsil hakkı istediler.

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk Kadınına Seçme Ve Seçilme Hakkının Verilişinin 85. Yılını’nda Edirne Kadın Dayanışması, Atatürk Anıtı’nda bir araya gelerek; basın açıklamasında bulundular. Basın açıklamasına Edirne Belediyesi, Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi, AK Parti Kadın Kolları, CHP Kadın Kolları, MHP Kadın Kolları, Cumhuriyet Kadınları Derneği, DP Kadın Kolları, Edirne Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Emekli-Sen Edirne Şubesi Kadın Komisyonu, Kent Konseyi Kadın Meclisi, Şehit Aileleri Derneği Kadın Komisyonu, Tüm Yerel-Sen Kadın Komisyonu, Türk Kadınlar Birliği, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Edirne Şubesi destek verdi.

Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulması, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Edirne Kadın Dayanışması adına basın açıklamasını okuyan İl Genel Meclisi Üyesi Çiğdem Gegeoğlu, “Bugün 5 Aralık Kadın Hakları Günü... Atatürk Devrimlerinin en önemlilerinden birisinin, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıl dönümü. 5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınların ilk kez oy kullanmasının ve aday olabilmesinin önü açıldı. Bundan tam 85 yıl önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, kadınlarımıza genel seçimlere katılma ve milletvekili seçme-seçilme hakkının tanımasıyla demokrasi yönünde çok önemli bir adım daha atılmış oldu” dedi.

Birçok Avrupa Ülkesiyle kıyaslandığında; Türk Kadını seçme ve seçilme hakkını çok erken kabul edilebilecek bir tarihte kazandığını belirten Gegeoğlu, “Türkiye, Fransa ve İtalya'dan 11, Romanya'dan 12, Bulgaristan'dan 13, Belçika'dan 14, İsviçre'den ise 36 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.  Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesiyle; 1935 yılında yapılan seçimlerde 18 kadın vekil meclise girdi. Bu rakam o dönem için yüzde 4.6’lık bir temsil anlamına gelmekte. Bugün tarih 5 Aralık 2019. Bugün özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuşmuş, laikliği benimsemiş ve laikliği bir ilke bir rehber olarak özümsemiş olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, kadınlara verdiği bu hakkın 85. yılı. Modern, çağdaş diye tanımlanacak birçok Avrupa ülkesinden çok daha önce seçme ve seçilme hakkına sahip olan kadınlarımız; Mustafa Kemal Atatürk’ün amaçladığı gibi bu hakkı,  bu kimliği maalesef yeterince kullanamıyor. Kadınlar TBMM’de de, yerel yönetimlerde de seslerini duyuramıyor. Tablo çok acı. Türkiye kadına seçme ve seçilme hakkı verildiği 1934 yılından bugüne 23 genel seçime girdi . Bu seçimlerde meclise giren 11 bin 385 milletvekilinden sadece 598’i kadın. Evet TBMM; 85 yılda sadece 598 kadını ağırlayabilmiş. Türkiye’deki 20 il ise 85 yıldır hiç kadın milletvekili çıkarmamış. Şu an TBMM’deki 589 milletvekilinin sadece 102’si kadın (yüzde 17.32). Son yerel seçimlerde ise 8 bin 257 belediye başkan adayının sadece 652’si, yani yüzde 7,89’u kadın adaylardan oluştu. Seçimler sonrası, bin 389 belediye başkanlığı koltuğundan ancak 43’üne kadınlar oturabildi. İl Genel Meclisi Üyeliği’nde de durum aynı.  Sosyal, demokrat ve çağdaş bir yapıya sahip olan; eğitimli kadın sayısının birçok kente göre fazla olan Edirne’de 1935 yılında mecliste yer alan 14 kadın milletvekilinden biri olan Dr.Fatma Şakir Memik’ten bugüne kadın milletvekili sayısı toplamda 5’tir” dedi.

Türkiye, kadınlara bu hakkı tanıyan ilk ülkelerden biri olmasına rağmen seçilme oranı göz önüne alındığında hala üçüncü dünya ülkelerinin bile gerisinde olduğunu sözlerine ekleyen Gegeoğlu, “Bir sonraki seçimlerde yine aynı manzara ile karşılaşmak istemiyoruz. Bu yüzden tüm partileri, daha fazla vakit kaybetmeden, şu andan itibaren kadınların seçimle ya da atamayla gelinen tüm karar alma mekanizmalarında eşit temsili için gerekli adımları atmaya davet ediyoruz. Eşit temsil hakkı istiyoruz. Ve hakkımızın da sonunu kadar arkasındayız. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize verdiği seçme ve seçilme hakkımıza her zamankinden daha fazla sahip çıkmaya kararlıyız, mecburuz, zorundayız. Çünkü bizler Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi;  Yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layığıyız.  Çünkü bizler Türk kadınıyız” ifadelerine yer verdi.