97 YILLIK GURUR

21.11.2019
"

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Milleti’nin bağımsızlığına kavuşması adına başlattığı kurtuluş mücadelesinin en önemli kalesi olan Edirne’de yaşayan bizler, 97 yıl önce verilen bu zorlu mücadelenin her an, her saniye, her nefeste bilincindeyiz. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de asla ve asla boyun eğmeyecek; şehrimizi, vatanımızı, toprağımızı, bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü canımız pahasına koruyacağız” dedi.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne’nin Kurtuluşunun 97. Yılı nedeniyle yayınladığı mesajda şunlara yer verdi;

“1361 yılında 1. Murad Hüdavendigar’ın fethinden sonra birçok kez işgale uğrayan Edirne, Osmanlı’nın I. Dünya Savaşı’nda müttefiklerinin yenilmesiyle yenik ilan edildiği 30 Ekim 1919’da imzalanan Mondros Mütarekesi ile işgal tehdidini tekrar yaşamıştır. Bunun üzerine bütün vatan sathında olduğu gibi Edirne’de de Millî Mücadele büyük destek bulmuş ve Trakya’daki cemiyetler  Mustafa Kemal ile irtibatlarını sürekli devam ettirerek bütün yurdun kurtarılması için aranan çarelere iştirak etmişlerdir. Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sadece 3 gün sonra Edirne’nin bağrından çıkardığı 4 yiğit ile 4 Edirneli kurtuluş savaşının ilk kıvılcımı yakmıştır.  Daha hiç kimse hiçbir şeyin farkında değilken direnişin ilk kıvılcımı olan Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurmuştur. 2 yıl işgal altında kalan Edirne, 24 Kasım 1922’de; 97 yıl önce Türk Milleti’nin bağrından çıkmış olan Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından son kez kurtarılarak gerçek sahiplerine; Türk Milleti’ne, Edirnelilere teslim edilmiştir.  Mudanya Ateşkes Mütarekesi’yle 25 Kasım 1922 yılında bir daha terk edilmemek üzere ebedi Türk Yurdu olarak adını tarihe yazdırmıştır.

Bugün içinde özgürce yaşadığımız; Cumhuriyet’imizin kalesi; demokrasinin yılmaz savunucu olan eşsiz kentimiz tarihi boyunca birçok işgaller, savaşlar görmüş, çok acılar çekmiştir. Ancak asla ve asla yılmamış; özgürlüğünden asla vazgeçmemiş, düşmana asla boyun eğmemiştir. Bu yüzdendir ki her bir karışı kanla, gözyaşıyla sulanan bu topraklar öylesine kıymetli, öylesine değerli, öylesine vazgeçilmezdir. Atalarımızın ruhu vardır bu topraklarda; Mehmetçiğin kanı, anaların gözyaşı, çocuklarımızın hakkı.

               Bu anlamlı günde; bu toprakları canıyla, kanıyla savunan; dişiyle tırnağıyla mücadele ederek, vatanı uğruna canını bir an olsun feda etmekten çekinmeyen şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve şükranla anıyor; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu; fikirleri ve devrimleriyle yolumuzu aydınlatan, farklı kültür ve inançtaki insanları ‘vatan’ adı altında tekrar bir araya toplayarak, bu cennet topraklarda özgürce yaşamamızı sağlayan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi huzurunda bir kez daha saygıyla eğiliyorum”