YERLİ TOHUMLAR ÜRETİCİYLE BULUŞTU

16.03.2019
"

Lokmalar pişirildi, danslar edildi, yerli tohumlar üreticiyle buluştu. ‘Yerli Tohum Geleceğimizdir’ diyen Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın talimatlarıyla düzenlenen Edirne Belediyesi 1. Tohum Takas Şenliği coşkuyla gerçekleştirildi.

Karaağaç Yatılı Bölge Ortaokulu Bahçesi’nde gerçekleştirilen Edirne Belediyesi 1. Tohum Takas Şenliği Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Şenlikte; Kırsalın Doğal Pazarı da destek verdi. Köylü kadınlar kendi el ürünlerini satarak; şenliğe lezzet kattı. Ertuğrul Köyü Cumhuriyet Kadınları Korosu’nun konseri ve gösterisi ise ilgiyle izlendi. Koroda yer alan kadınlar aynı zamanda temsili olarak kuskus yaptı, tarhana yoğurdu.       

Edirne’nin bereketli topraklarına yeniden can vermek; çiftçileri yerli tohuma yönlendirerek; gelecek ve yarınlar için önemli bir adım atmak isteyen Başkan Gürkan’ın Edirne Belediyesi bünyesinde kurduğu Yerli Tohum Bankası için Trakya’nın köylerinden toplanan; Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, Çanakkale Belediyesi ve Silivri Belediye’sinin getirdiği yerli tohumlar Karaağaçlı üretici ile buluşturuldu. Şenlikte Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nden alınan ve ata tohumundan üretilmiş 5 bin adet domates fidesi de vatandaşlara dağıtıldı. 

Daha sonra söz alan Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’a bu kadar çok yerli tohuma ulaşıldığı için teşekkür etti.  Karaağaç Halkı’na ‘Bu tohumlara sahip çıkalım’ diye seslenen Arabacı, “Bu tohumları ülkeye faydalı bir hale getirelim. Kendi markamızı oluşturalım” dedi.

2006 yılında kabul edilen Tohumculuk Kanunu ile kayıt altına alınmamış yerel tohumların satışının ülkemizde yasaklandığını ifade eden Başkan Gürkan, “Bu da yetmezmiş gibi milli tarım projesi kapsamında 2018 yılından bu yana şirketlerin denetiminde üretilip satılan tohumlar çiftçiler için zorunlu hale getirilmiş, sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilerin destek yardımlarından yararlandırılamayacağı açıklanmıştır. Tüm bu düzenlemeler sonucunda yabancı şirketlerin mısır, şeker pancarı ve ayçiçeği tohumunda pazar payları yüzde 90’a kadar ulaşmıştır. Bizler ‘Yerel Tohumlar Mirasımızdır’ sloganıyla yola çıkarak yerel tohumlarımızla birlikte kültürümüzü ve geleneklerimizi koruyup mirasımızı yeni nesillere aktarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

HER ŞEY BİR TOHUM İLE BAŞLAR

Türkiye’deki tohumların yaklaşık yüzde 3’ün yerel tohumdan oluştuğunu belirten Gürkan, “Bu nedenle yerel tohumların korunması ve yaygınlaştırılması mutlaka gereklidir. Biyoçeşitliliği ile övündüğümüz eski zamanların büyük bölümü çok uluslu şirketler tarafından üretilen tohumları kullanmaya zorlandığımız zamanları yaşıyoruz. Bizler tohum takas etkinliği ile en büyük hazinelerimizden olan yerel tohumun özenle yetiştirilmesini, onlardan aldığımız tohumları da yine sistemde diğer tohum severlerle takasa açmayı hedefliyoruz. Yaşam bir dönüşümdür ve her şey bir tohum ile başlar. Uygarlık ta bir tohumla başlamıştır. Yerli atalık tohumlar binlerce yıllık değişen koşullara uyum sağlayarak günümüze ulaşmayı başarmış, sağlam örnekler olduğundan yaşamın sürdürülebilirliği için birer genetik hazinedir. Dolayısıyla gıdanın öncesi olan biyolojik çeşitliliği desteklemektedirler. Tek tip ya da hibrit tohuma mecbur kalmak gıdada bağımlılığı ve sonunda da açlığı getirecektir. Çeşitlilik yaşamın güvencesidir. Ancak bu çeşitlilik de her geçen gün yok olmaktadır. Laboratuvarlarda üretilmiş numaralanmış sadece dış görünüş olarak albenisi olan meyve-sebzelere dönüşen tek seferlik tohumun egemenliği Anadolu ve Trakya çiftçisinin yüzyıllardır ambarlarında saklayıp ertesi yıl toprakla buluşturduğu atalık toprakları tehdit etmektedir. Küçük çiftçiler piyasa şartlarının uygun olmaması nedeniyle bu çeşitleri terk etmektedirler. Bu da tohumların dönüşüm süreçlerini durdurmakta ve bulundukları yörenin çevre, iklim, toprak koşullarına uyum yetenekleri gelişmiş bu tohumların gelecek nesillere aktarılmasına engel olmaktadır. Bunun sağlanabilmesi için yerli tohum çeşitliliğinin korunması, ekilerek çoğaltılması ve paylaşılması gerekir. Bulundukları iklime ait binlerce yıl uyum sağlamış güçlü fakat tuzlu, susuzluk hastalıklı böcekli iklim değişimi ortamına dayanıklı ve daha besleyici tohumlar yerine tek tip tohuma bağımlı kalmak açlığa davet çıkarmaktır” dedi

2 BİN 500 YILLIK TOHUM

Edirne Belediyesi 1. Tohum Takas Şenliği’nde 100’den fazla çeşit yerli tohumun yer aldığını belirten Gürkan, “Size bir tek yerli tohumdan örnek vermek isterim. Keşan ilçemizde yapılan arkeolojik kazılarda bir küp bulunmuş. Bu küp 2 bin 500 yıldır kapalı bir ortamda muhafaza edilmektedir. O küp açıldığında içinden buğday tohumu çıkar. Bakın bir buğday tohumu gerekli ortam sağlandığında tam 2 bin 500 yıl dayanabilmektedir. Atalık tohum bize gelecek için bir ışık tutmalıdır. Bugün hibrit tohumlarda kromozom sayısı neredeyse 48’lere yükselmişken, bu tohumdaki kromozom sayısı sadece 14’tür. Bu hepimizin dikkat etmesi ve özen göstermesi gereken bir alandır” şeklinden konuştu.

ŞENLİĞİ SEÇİM DERDİNDEN DEĞİL; GEÇİM DERDİNDEN YAPIYORUZ

‘İnsanın olduğu her iş belediyenin işidir’ diyen Gürkan, “Biz bu tohum takas şenliğini, yerli tohum takas şenliğini bir dertten ya da seçim derdinden yapmıyoruz. Geçim derdinden yapıyoruz. Her siyasetçiye önümüzdeki dönem projeniz nedir diye sorarlar. Benim önümüzdeki dönemde en büyük projem Karaağaç’ın ve Edirne’nin bereketli topraklarında o elleri nasır tutmuş, yüzleri güneşten kavrulmuş ama yürekleri tertemiz kardeşlerimle beraber evlatlarımıza ve torunlarımıza sağlıklı doğal gıdaları yedirebilmek ve onları bunlarla büyütebilmektir. Hedefimiz ve amacımız budur. Burası siyaset alanı değil, geçim alanıdır. Burası evlatlarımızın gelecek kaygılarının yok edilme alanıdır. Bunu hep beraber başaracağız. Önümüzdeki süreçte yerli tohumları daha fazla bulup çoğaltarak, çocuklarımızı sağlıklı gıdalarla besleyerek büyüteceğiz. Yabancıların genetiği ile oynadığı tohumlarla büyütmeyeceğiz. Eğer çok meraklılarsa kendi milletlerine, kendi evlatlarına yedirsinler biz onları yemek istemiyoruz” dedi.  

BUZHANE VE KANTAR KURULACAK

Türkiye Cumhuriyet’inin Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bir devlet olduğunu ve

kimsenin ne olduğunu bilmediği ülkelerin tohumlarıyla çocuklarını besleyecek devlet olmadığını belirten Gürkan, “Gelecekte bereketli topraklarımızda kendi ürünlerimizi ekerek oradan elde ettiğimiz ürünlerimizi kuracağımız üretici kooperatifleri ile destekleyerek, gelecekte çok yakın zamanda Karaağaç ve Edirne’de meyveciliğin daha da gelişmesi için yapacağımız buzhaneyi devreye alarak, Karaağaç’ta kapatılan ve kaldırılan kantarı yeniden yaparak 15 yıl önce olduğu gibi buradan yetişen ürünlerimizi yine her gece kamyon kamyon doldurarak gerekirse biz başka şehirlere ve ülkelere ihraç edeceğiz. Onlar da görsünler ki sağlıklı beslenme, temiz gıda nasıl olur. Edirne’nin becerikli üreticileri, çiftçileri neler yapabilir neler üretebilir. Türkiye’nin en gelişmiş ve en yetenekli borsalarından birisine sahibiz. Borsanın, ziraat odasının desteği ve diğer sivil toplum örgütlerimizin desteği ile bunu başarabiliriz” diye konuştu.